MediFORUM - Türkiye'nin sağlık forumu

Tam Versiyon: F, G
Şu anda arşiv modunu görüntülemektesiniz. Tam versiyonu görüntülemek için buraya tıklayınız.
F

FALLOP TÜPLERİ: Her biri yaklaşık 10 ar cm. uzunluğunda, uterusun üst köşelerinden yumurtalıklara kadar uzanan iki borudur. Tuba uterina veya uterus tüpleri de denir.

FALLOT'S TETRALOGY: Kalbin doğumsal bir anomalisine verilen isim.

FALKS SEREBRİ: Beynin sağ ve sol yarı kürelerini birbirinden ayıran, orağa benzediği için bu isim verilen kalın zar.

FAMİLYAL: Irsi, kalıtsal, herediter.

FARİNKS: Yutak.

FASİAL SİNİR: Yüz siniri, yedinci kafa çifti.

FASİAL PARALİZİ: Yüz siniri felci, bu sinirin felcinde yüzün yarısı kısmen hareketsiz ve ifadesiz kalır. Santral ve Periferik olmak üzere iki türlü olur.

FAT: Yağ.

FATAL: Öldürücü, ölümle sonuçlanan.

FEBRİL: Ateşli, hummalı.

FEKALİT: Barsakta bir kısım dışkının sertleşmesi sonucu oluşan dışkı taşı.

FEÇES: Dışkı.

FEMUR: Uyluk kemiği.

FERMENT: Bazı organların salgılarında bulunup kimyasal değişikliklere etki eden maddeler.

FERMENTASYON: Mayalanma.

FERRİTİN: Demir elementinin vücutta depo edilen şekli.

FERTİL: Gelişme yeteneği olan, doğurabilen.

FERTİLİTE: Doğurma yeteneği, verimlilik.

FETUS: Üçüncü gebelik ayı başından doğuma kadarki devre içinde ana rahmindeki canlıya verilen isim.

FETAL: Fetus'a ait.

FİBRİN: Kanın pıhtılaşmasına yarayan albumin cinsinden bir madde.

FİBRİNEMİ: Kanda fibrin bulunması.

FİBRİNÜRİ: İdrarda fidrin çıkması.

FİBROM: İyi huylu bağ dokusu uru.

FİBRO-SARKOM: Bağ dokusunun kötü huylu tümörü.

FİBRÖZ: Lif dokusu

FİBULA: Bacaktaki iki kemikten dış kısımda olanıdır. Üstte Tibia ile eklem yapar diz eklemi yapısına girmez, altta ise ayak bileği eklemine iştirak eder.

FİLARİA: Omurgalı canlıların kanında ve dokularında yaşayan kıl kurdu cinsi parazit. Elefantiazis denilen rahatsızlığa neden olur.

FRENİK SİNİR: Nervus Frenicus. Göğüs boşluğu ile karın boşluğunu birbirinden ayıran diafragmanın sinirine verilen addır.


G

GALAKTEMİ: Kanda süt bulunması.

GALAKTOSEL: Memede, içi süt dolu kist.

GALAKTORE: Memeden kendiliğinden süt gelmesi.

GALAKTOZ: Süt şekeri.

GALAKTOZÜRİ: Gebelerde idrarla galaktoz çıkması.

GALAKTÜRİ: İdrarın süt görünümünde çıkması.

GANGLİON: Lenf bezi, bazı ufak urlara verilen isim.

GANGREN: Dokunun ölmesidir, ancak halk arasında daha çok bir uzvun vücuda bağlıyken ölmesi anlaşılır.

GASTRİT: Mide iltihabı.

GASTRODÜODENİT: Mide ve onikiparmak barsağının iltihabı.

GASTROENTERİT: İshalle seyreden mide barsak iltihabı.

GASTROENTEROLOJİ: Mide, barsak hastalıkları bilgisi.

GASTROENTERELOG: Mide, barsak hastalıkları mütehassısı.

GASTROSKOPİ: Hastaya yutturulan bir kamera ile midenin görerek muayene edilmesi.

GASTROİNTESTİNAL: Mide - barsak.

GASTROLİT: Mide taşı.

GASTROMEGALİ: Midenin genişlemesi.

GASTRONOMİ: İyi yemek yeme bilimi.

GASTROPTOZİS: Mide düşüklüğü.

GİARDİA: Tek hücreli organizmalardandır. Esas adı Giardia Lamblialis olup, sindirim sisteminde yerleşir.

GİARDİASİS: Giardia İntestinalis adlı mikroorgnizmanın sebep olduğu hastalık.