1. Arterler derindir, Damarlar yüzeyseldir, ulaşılması çok kolaydır.

2. Arterler daha yüksek basınçlara sahiptir, bu nedenle kanama durana kadar basınç uygulanmazsa delinme bölgesinin kanama olasılığı daha yüksektir.

3. Genellikle bir uzvu besleyen (erişimin daha kolay olduğu) tek bir arter vardır, ancak aynı alanları boşaltan birden fazla damar vardır. Böylece, bir Arter'e karşı bir damar trombozu (içeriden pıhtı oluşursa) ne olacağını hayal edebilirsiniz.

4. Arterler daha yüksek basınçlara sahip olduğundan, aktif güç / basınç destekli enjeksiyona ihtiyacınız olacak ve yerçekimi destekli infüzörler işe yaramayacaktır (IV hattı ile bağlanan bir IV sıvı şişesi gibi). Basınçsız bir IV sıvısını arteryel hatta bağlarsanız, vücuda girmek yerine şişeye doğru geri Akmaya başlayacaktır.

5. Artere bir ilaç enjekte ederseniz (aortun kökünde olmadığı sürece) Enjekte edilen tüm ilaçlar (ilaçlar) yüksek konsantrasyonda atardamarın sağladığı belirli bir organdan geçer ve çok sayıda ilaç o dokuda emilir / filtrelenir. yerel aşırı doz / toksisiteye neden olabilir .. veya kılcal damar blokajına neden olabilir. Bu ilaçlardan bazıları (örneğin, Tiopenton sodyum) ciddi arteriyel spazmlara veya arterde çökeltiye neden olarak belirli organlara kan akışının durmasına ve tedarik edilen bölgede nekroza (iskemik ölüm) neden olabilir.

6. Damar içine enjekte ettiğinizde, İlaç, kalpteki çalkantı hareketiyle kalbe doğru sürekli kan akışında ve daha sonra, herhangi bir belirli dokuda aşırı yüksek konsantrasyondan kaçınarak pulmoner dolaşım yoluyla kalp Odacıklarına doğru seyreltilir. , geniş bir kılcal ağa ve yüksek kan akışına sahip olan) Herhangi bir organ sistemindeki ilaçların çökelmesinden veya arterlerin spazmlarından kaçının.


Bunlar, damarların arterler yerine, düzenli enjeksiyonlar için kullanılmasının Ana Sebepleridir.