You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

Yazar: PhD. Sabancı
Oldukça popüler bir eylem olmaya başlayan yurt dışında doğum. Artık her kesimden insanın aklına acaba dedirten bir uygulama olmaya başladı.

2018 yıllarında Amerka başkanı Trump bu konuyu da ele alarak; artık bu göç furyasının son bulması adına işlemler yapacaklarını söylemişti. Amerikan vatandaşlarına haksızlık olarak gördüğü bu uygulamaya son vermek adına çalışmalar yapacağını da dile getirmişti ama henüz bir çalışma yapmadı.


Kimler yurt dışında doğum yapabilir?

Yurt dışı doğumu vize alabilen herkes yapabilir aslında. Yani bunu engelleyen bir durum yok ancak dikkat edilmesi gereken bazı durumlar var;

- Vize, oturma izni süresi; doğum yapmak en az 4 ayınızı alacaktır, nedeni 5. gebelik ayından sonra uçak seyahati sıkıntınız (7. aydan sonra kesinlikle yasak), dolayısı ile bu sorun sizin 5 aylık gebe iken yollara düşmenize sebep olacak. Çocuk ile tekrar dönmek için de 1 aya ihtiyacınız olsa minimum 5 aylık oturma izniniz olmalı ki (sorunsuz doğumda) yurt dışında doğum yapabilesiniz.

- Dil; yabancı dile hakim olmanız gerekiyor, buda size ekstra bir yük olacaktır. Buradan götürdüğünüz gebelik ve sağlık ile ilgili tüm belgeleriniz ingilizce olmak zorunda. Tıbbi geçmişiniz ve olası riskli gebelikler de sorun yaşayabileceğiniz diğer konular. Tüm bunların üstesinden gelebilmek için iyi derece yabancı dil bilmelisiniz.


Hangi ülkeler doğuma vatandaşlık verir?

Aşağıda yer alan ülkeler, herhangi bir ceza şartı öngörmeksizin doğum sonrasında çocuğa vatandaşlık imkanı tanır. Pasaportu Türkiye’ye nazaran daha güçlü olan ülkeler * ile işaretleme suretiyle belirtilmiştir.

*Arjantin, Belize, Bolivya, *Brezilya, *Kanada, Kosta Rika, Dominik, Ekvador, El Salvador, Fiji, Grenada, Guatemala, Guyana, Honduras, Jamaika, *Meksika, Nikaragua, Pakistan, Panama, Paraguay, Peru, St. Kitts and Nevis, St. Lucia, Trinidad Tobago, Tuvalu, *Amerika Birleşik Devletleri, *Uruguay ve Venezuela



Koşullu doğuştan vatandaşlık uygulayan ülkeler hangileri?

Birçok ülke, ebeveynlerden birinin bu ülkenin vatandaşı olması ya da yasal ikametinin bulunması gibi belli kriterlerin karşılanması hâlinde kişilere vatandaşlık veriyor.

Örneğin Dominik Cumhuriyeti'nin anayasası, yasa dışı olarak ikamet eden kişilerin çocuklarına vatandaşlık verilmesini uygulama dışında bırakıyor. 


Malezya anasayası ise ülke topraklarında doğmuş bir çocuğun vatandaşlık alabilmesi için ebeveynlerinin kalıcı oturum iznine sahip yabancılar olmasını şart koşuyor. 

Doğuştan vatandaşlık (jus soli) hakkını koşullu olarak veren diğer ülkeler arasında Avustralya, Kolombiya ve İrlanda bulunuyor.

Latince "jus" (hak) ile "soli" (toprak) kelimelerinden oluşan "jus soli" genellikle koşulsuz bir hak olarak bilinir.


Almanya'da doğum ve vatandaşlık

Almanya ise vatandaşlık yasalarını son dönemde nispeten esnetti. Daha önce sadece ebeveynlerin milliyetine göre vatandaşlık verilirken; 2000 yılından itibaren, Alman olmayan anne babaların çocukları doğduklarında ebeveynlerinden en az birinin asgari üç yıl kalıcı oturum izni olması ve sekiz yıldır Almanya'da ikamet etmesi durumunda Alman vatandaşlığı kazanıyorlar.


Yurt dışında doğum konusuna devam edilecektir.
Yorumlar Yorum Yok
Yazar: PhD. Sabancı
[Resim: abendstimmung-51794_640.jpg]

Herkes bronz bir cilt ister, ancak basit gerçek, bronzlaşmış cildin cilde zarar verdiğidir.

Yıllarca fazla güneşlenmek erken kırışıklıklara ve yaşlılık lekelerine neden olabilir ve cilt kanseri olma olasılığını artırır .

Atılan Akıllı Adımlar İle Güneşten Korunmanız gerekir;

Güneşten korunma için :
  • Güneş ışınların en güçlü olduğu saat 10 ile 14 arasında dışarı çıkmamaya çalışın.
  • Dışarı çıkarsanız cildinizi giysiler, şapka ve güneş koruyucu ile koruyun . Güneşten koruyucu giysiler kullanın.
  • Güneş kremi cildinizi güneşin ultraviyole ışınlarına karşı korur. Ultraviyole ışınları UVA ve UVB içerir. UVA cilde UVB ışınlarından daha derinden nüfuz ederek kırışıklıklara neden olur ve cilt kanserine katkıda bulunur. UVB güneş yanığına neden olur ve aynı zamanda cilt kanserinde bir faktördür.


SPF'nin Anlamı

Güneş kremlerindeki güneş koruma faktörü (SPF) güneş yanıklarını ne kadar iyi önlediklerini size söyler. Güneş yanığı ve cildin zarar görmesini önlemek için doğru SPF ile bir güneş kremi seçin.

Amerikan Dermatoloji Akademisi, etikette "geniş spektrumlu" yazan (yani UVA ve UVB ışınlarına karşı koruduğu ve suya dayanıklı olduğu) SPF 30 veya daha yüksek bir güneş koruyucu kullanılmasını önerir.


Güneş Koruyucu Ne Zaman ve Ne Sıklıkta Kullanılır?

Dışarıda bulutlu, yağmurlu veya soğuk olsa bile her gün, her mevsimde güneş kremi kullanmalısınız. Dışarı çıkmadan 15 ila 30 dakika kadar önce sürün.

Unutmayın, güneşin UVA ışınları araba camlarından ve camlardan geçer, bu yüzden sadece araç kullanacak olsanız bile, güneş koruyucu uygulamanız gerekir.

Güneş kremi, terledikten veya yüzdükten sonra her bir buçuk saatte bir tekrar uygulanır.

Makyaj kullanıyorsanız, önce güneş koruyucu uygulayın ve ardından makyaj yapın.

Bu konu hakkında daha geniş bir makale yazdım. Okumak için <<link>>


Not; güneş koruması ile ilgili sorularınızı yorum olarak yazabilirsiniz. Link te verdiğim makale güneş gözlüğü hakkında da bilgiler içerir. Soru önerileriniz için yorum yapabilirsiniz.
Yorumlar Yorum Yok
Yazar: Uzm. Hemşire
[Resim: images?q=tbn%3AANd9GcSQ3PryKHDHJzVem5LKa...kdcaiA7FmP]

Çocuk acilde görev yaparken çok zorlanıyordum. Bu hem anı olsun hem de çocuk acil de çalışmayı düşünen meslektaşlarım için çocuk acil servisini anlatan bir yazı olsun istedim. 

Göreve başladığımda seni çocuk acile verelim dediler. Elbette istemedim ancak fazla direnebildiğim söylenemez. 

Çocuk acilde başlamak bana hep sor göründü. Alışana kadar da bu zorluklar ile sıkıntılar çektim. 

En çok korktuğum şey damar yolu açmak kan almak idi. Sonrasında ilaç dozları. Ayrıca bir bebek veya çocuk daha derdini anlatamayan dili olmayan melek gibi gelir bana. Onların canını yakmak veya dertlerine derman olamamak (geri bildirim yapamadıkları için bunu anlayamamak) bana çok zor gelirdi. 

Damar yolu açamazdım ilk zamanlar. İzlerdim sürekli ama izlemekle de öğrenilmiyor biliyorum. 

Elim yatkındır ama hep çekinirdim. Damar yolu konusunda alışmam şöyle oldu. Acile gelen 18 yaş altı kişiler çocuk acile geçer. Dolayısı ile 14-18 yaş arası genç çocuklar da bize gelirdi. 

Bu çocukların damar yolunu açmaya bunlardan kan almaya başladım önce. Sonra aylar geçtikçe yavaş yavaş bu yaşı düşürdüm. 10 lu yaşlara oradan 5 yaş derken 1-3 yaşa kadar damar yolunu tecrübe edindim. 

Bir kaç ay bu şekilde çalıştıktan sonra gelen bebeklere de damar yolu açmaya başladım. Öncelikle deneyimli çalışanlar tarafından denenen ancak başarılı olunamayan bebeklerin damar yolunu hissedebilirsem ben yapmak istedim. Aslında bu daha zor gibi görünse de zaten olmayan bir damar yolunu damarı görerek yaparım diyorsanız daha rahat hissedersiniz. 

Bunun yanında bebekler konusunda görmediğim hissedemediğim damar yollarını tecrübeli olanlara bırakarak bir kaç ay da bebek damar yolu deneyimledim. 

Yaklaşık 6-10 ay sonra her bebek ve çocuğa damar yolu açabilecek duruma geldim. Şu an gayet tecrübeliyimdir. 

Bunun yanında makale yazılar oludum elbette ama deneyimlemek gibisi asla yok. 

Gelelim ilaç dozlarına; korkuyorsun ister istemez hangi ilaç hangi doz, karıştırırmıyım telaşı oluyor. Çünkü sakin bir ortamda değilsiniz ve sürekli bir şeyler soran ebeveynler var başınızda. 

Bu konuyu da şöyle hallettim. Çalışma deskimde kesinlikle yarım ilaç olmaz benim. Her hastaya sıfırlanmış desk ile başlarım. 

Serumu setler havasını alırım. Koyduğum ilaçları ilk etapta atmam. İlaç koyma biter. Ordera tekrar bakarım. İlaçları ikinci kez kontrol ederek çöp küvetime koyarım. 

Gider serumu takarım. Döndüğümde çöp küvetimi göz kontrolü yaparak boşaltırım. Yani üç kez kontrol ederim. Hazırlarken, takmadan önce, taktıktan sonra. 

Kesinlikle ilaç hatam olmadı. Zahmetli görünsede basit bir alışkanlıktır ve hastanızı ve sizi korur. 

Aileye ilacını yaparken, ilacı kısaca anlatır alerji sorgusu kesinlikle yaparım. Aile muayene olurken unutur söylemez. O anın heyecanı ile aklıma gelmez diye ben de sorarım. Bu şekilde bir kaç tane yakaladığım oldu. 

Kısa net konuşurum. Tedirgin ve açık uçlu konuşursanız aile size güvenmez. Ben olsam bende güvenmem. Ne yaptığınızı ne için yaptığınızı bilmeli ve açıklayabilmelisiniz. 

Bunun yanında son önerim. Aile size bir sorundan bahseder ise; sorun basit de olsa kesinlikle birşey olmaz normal demeyin. Aileye çıkmadan doktoru ile görüşmesi gerektiğini söyleyin. 

Kesinlikle doktoru görmeden taburcu etmeyin. Doktor edebilirsin dese dahi. Tüm işlemler bitince tekrar son kez doktora yönlendirin. 

Aklıma gelenleri yazdım. Daha fazlası için soru sormaktan çekinmeyin.
Yazar: Hemşire
[Resim: dikis-atma-03.jpg]

İşe yeni başlamışım. Özel bir hastanenin acil servisindeyim. Seviyorum güzel zamanlar geçiyor. 

Acil servis ekip sorumlusuyum. Şöyle bir sistem var. Ekibimde 2 att 1 hemşire 1 sekreter 1 personel var. 2 günde bir nöbet tutuyoruz ama aynı ekip. Ekibimi alıp gidiyorum nöbete. 

Sorun şu ki ben yeni mezunum. Pratiğim o kadar az ki. Teorik olarak ne kadar iyi hissedersem hissedeyim. Pratikte takılıyorum. 

Gece saat 3 civarında bir genç hasta geldi. Öğrenci belliki, sakiniz zaten. Ayağı ile cama tekme atmış, cam ayağını kesmiş. 

Muayene oldu, dikiş atılmasını istediler. Ayağına dikiş atacağım. Yanında arkadaşı var, aile büyükleri yok. 

Neyse saat 3:30 gibi ben dikiş odasına aldım genci, prosedürü anlattım, yarayı temizledik, cam kalıntıları açısından ve herhangi kırık açısından röntgen çekildi derken başladık uyuşturmaya ve dikişe. 

Bu arada saat geç olduğu için arkadaşlarım biri dinleniyor, biri gelen muayenelere bakıyor ben yalnızım. Hallederim dedim, sanırım biraz da yalnız kalmak istedim. 

Buraya kadar herşey normal. Aradan bir saat geçti ben hala ikinci, üçüncü dikişlerdeyim. O kadar yavaşım ki. Ya iplik kopuyor, ya küçük geldi diyorum ya büyük geldi. 

Ama profesyönelliği elden bırakmamak adına da gence sürekli işlemleri anlatıyorum. Genç normal sanıyor bu işin uzaması olayını. 

Bir saat oldukça ben kalan yerlere gene biraz uyuşturucu yapıyorum. Derken genç artık sıkıldı, uykusu geldi neredeyse uyuyor. 

Ben evirip çevirip dikiş okayını bitirmeye çalılıyorum. 

Saat olmuş 6-7 ve ben hala son dikişlerdeyim. 10-12 dikiş attım ama bana sorun. 

Sabah hoca geldi, ne yapıyorsun dedi. Dikiş atıyorum dedim. Dedi kaç saat oldu farkındamısın. Saate bir baktım inanın hiç anlamamışım bu kadar zaman nasıl geçmiş. 

Bozuntuya vermedik. Toparladık sardık. Velhasıl ilk dikişim saatler sürmüştü. Ne kadar yorulmuşum kendimi kasmaktan anlatamam. 

İşimiz zor aslında, pratik kazanmak da bir o kadar zor. Selam olsun yeni başlayan meslektaşlarıma.
Yorumlar Yorum Yok

Hoşgeldin, Ziyaretçi

Sitemizden yararlanabilmek için Kayıt olmalısınız.

Forumda Ara

Forum İstatistikleri

Toplam Üyeler: 3,437
Son Üye: husnukil
Toplam Konular: 2,615
Toplam Yorumlar: 4,471

Kimler Çevrimiçi

Toplam: 81 kullanıcı aktif Bot, Bot
0 Kayıtlı
» 79 Ziyaretçi

Son Aktiviteler

Atatürk'ün Çocukluk Anısı...

Son Yorum: Serdar102 22-04-2024, Saat: 18:16

TUS, USML, DUS sınavları ...

Son Yorum: mustaboz 22-04-2024, Saat: 00:42

23 Nisan Ve Cumhuriyet Şi...

Son Yorum: Serdar102 08-04-2024, Saat: 18:04

Alinur Aktaş

Son Yorum: Uzi 05-04-2024, Saat: 13:21

Azı dişim çekildi diş eti...

Son Yorum: ysfkelebek 28-03-2024, Saat: 21:48

Başkomutan Mustafa Kemal ...

Son Yorum: Serdar102 26-03-2024, Saat: 19:57

Karşılıklı kaynak paylaşı...

Son Yorum: drbed 15-03-2024, Saat: 13:46

beyinde sorun

Son Yorum: nuhy1 14-03-2024, Saat: 18:13

Antalyaya ve izmire yeni ...

Son Yorum: analizci 10-03-2024, Saat: 11:32

Nefes Alma Problemi ve Bu...

Son Yorum: Darkwatch 09-03-2024, Saat: 12:13

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren MediFORUM - Türkiye'nin sağlık forumu sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.