You need to enable JavaScript to run this app.

Skip to main content

Avrupa’ya giden doktor: Aylık 100 bin lira verseler dönmem

Avrupa’ya giden doktor: Aylık 100 bin lira verseler dönmem

Genel müdür
Avrupa’ya giden doktor: Aylık 100 bin lira verseler dönmem
Türkiye’den Avrupa’ya giden genç bir doktorla konuştuk. Hem isminin hem de bulunduğu ülkenin adının geçmemesini istedi.

Bu isteğindeki gerekçeyse Türkiye’deki yakınlarının zarar görecek olma ihtimali: “Otokrasiyle yönetilen ülkelerde başlarına bir şeyin gelmeyeceğini kimse garanti edemez.”


Sağlıkta şiddet ve mesleğin değersizleştirilmesi doktorun Türkiye’den ayrılma nedenlerinden biri. Ama temel neden farklı: “Toplumun genel olarak bozulması var. Çocuklarıma iyi bir gelecek sağlayamama endişesi var. Bu iş sadece sağlıkla ilgili bir sorun değil. Evet mecburi hizmetlerimde çok şiddete de uğradım ben. Her zaman o kaygıyı yaşıyordum. Yaptığımız işin karşılığını alamıyorduk. Sağlık sistemi tamamen piyasalaştı. Hastalar bize saldırmaya başladı. Bu sadece kişisel bir sebep değildi. Toplum bozuldu ve saçmalamaya başladı bence.”


Türk Tabipleri Birliği’nin (TTB) verilerine göre 2021’in ilk dokuz ayında 967 doktor gidecekleri ülkeler için ‘iyi hal belgesi’ aldı. 2012’de bu sayı 59’du. 2019’da 1047’e yükseldi. Son 10 yıl içindeyse toplamda 4 bin 891 genç doktor göç etti.

Diken’in konuştuğu doktor da 2019’dan göç eden 1047 doktordan biri.

Gitme kararını, uzmanlık alırken mecburi hizmetten atanınca verdiğini kaydeden genç hekim, şiddet olaylarının ve mesleğin değersizleştirilmesinin yanına bir de her dönemde mecburi hizmet atamalarının ‘bir anlamda sabrını taşıran son damla’ olduğunu söyledi:

“‘Kesinlikle gitmiyorum. Artık ben bu ülkede doktorluk yapmayacağım’ dedim. Oturdum dil öğrendim, sınavları geçtim. Burada da uzmanlığımı tekrar aldım. Güzelce huzurlu huzurlu yaşıyorum.”

‘Türkiye bana doktor olmamın bedelini ödetti’
Türkiye’de bu şartlar devam ettiği müddetçe dönmemeye kararlı: “Aylık 100 bin lira (6 bin 120 avro) verseler dönmem Türkiye’ye. Olay ücret değil ki sadece. Ben bu işi para olarak seçmedim zaten. Para olarak seçecek olsam benim lisede okuduğum arkadaşlarım mühendis oldular. Benden çok daha fazla para kazanıyorlar. Ben şöyle bir gençtim lisede, ülkesine ve halkına hizmet etmek isteyen -şu anda baktığımda ne kadar saf olduğumu görüyorum- zaten derdi arkadaşlar safsın diye. Ülkeme insanlara hizmet edeyim, insanlara yardımcı olayım diye ben doktor olacağım dedim. Mühendis de tabii ki hizmet ediyor ama ben insanla çalışmak istiyorum diye bir tercih yapmış oldum. Bana bu seçimimin bedelini ödetti Türkiye. Türkiye bana doktor olmamın bedelini ödetti. Hem iktidar hem muhalefet hem toplum. Herkes.”

Bulunduğu ülkede en az 70 Türk doktor var. Bununla birlikte tıp fakültesi öğrencileri de doktorlarla irtibata geçerek nasıl Türkiye’den çıkabileceklerini öğrenmeye çalışıyorlar.

Şu anda öğrencilerin sıkı bir şekilde dil çalıştıklarını belirten doktor, sistemin böyle devam etmesi durumunda göç dalgasının çığ gibi büyüyeceğini söyledi.


‘TTB 2007’den beri bağırıyor; birçok arkadaşım inanmıyordu’

Genç hekim sağlık koşullarında Avrupa’yı ‘cennet’ Türkiye’yi ise ‘cehennem’ olarak niteliyor: “Orada kalıp da bunun mücadelesini verene saygım sonsuz. Ben de oradayken örgütlüydüm mücadele ediyordum Türk Tabipleri Birliği’yle (TTB) ama birçok meslektaşım yoktu o dönemde. Bunu hak ettiler bir anlamda. Çünkü birçoğu örgütsüzlüğe inanıyordu. TTB’yi suçluyordu. TTB 2007’den beri bağırıyor. Ben öğrenciydim o zaman. ‘Bu böyle olmaz sağlık piyasalaştırılıyor, metalaştırılıyor. Bunun sonu kötüdür. Bu sistemsel bir sorundur’ diye. O zamanki doktor arkadaşlar hep ‘TTB terörist, bölücü’ diyordu. Hocalardan duydum ben bunu. Ben o şekilde ülkeyi terk eden birisi değilim ben orada mücadele de ettim.”


‘Sağlığı doktorlar değil piyasa yönetiyor’

Türkiye’nin ‘sağlıkta zaten en kötü günlerini yaşadığını’ söyleyerek “Daha kötü ne olabilir. Zaten en kötüsünü yaşıyor şu anda” dedi: “Sağlık sistematiktir. Devletin yönetebileceği bir şeydir kişilerin değil. O yüzden sağlık yönetimi doktorlara bırakılmalıdır. Ama şu anda doktorlar değil, piyasa ve sermaye yönetiyor Türkiye’de sağlığı. Artık piyasalaştı market neyse hastanede o artık. Doktor da işçi bu kadar basit.”


‘Sağlık alınıp satılacak bir şey değil’

Doktor, sistemin bozulmasının sadece doktorları değil insanları ve sağlıklarını da olumsuz etkilediğini söyledi: “Hastalar gereksiz radyasyon yiyor. Emar, tomografi, kan tahlili yapılıyor. Tıp bu değil ki. Adamın ishali var karnı ağrıyor. Üç gün sonra geçecek. Birincil sağlık basamağının yapacağı iş için gidiyor karın ultrasonları tomografiler çekiliyor. Bir sürü radyasyonu yedi. Gereksiz gitti hastaneye. Bir sürü kaynağı da gereksiz harcadı.

Sağlık alınıp satılacak bir şey değildi. Doktorlar da işçi değildir aslında. Bu iş sadece sağlık mücadelesiyle kazanılacak bir şey değil. Türkiye toplumu solcularına sahip çıkamamış. Tamamen kapitalizme açmış bütün her yanını. Her yanıyla kapitalist sisteme entegre olmuş. Asıl mücadele buna karşı olmalı.

‘Özlük hakları verilip çalışma koşullarının düzeltilmesi gerekiyor’
Doktorlara özlük haklarının verilmesi, çalışma koşullarının düzeltilmesi gerekiyor. Eğitim kalitesi artırılmalı. Her yerde mantar gibi tıp fakültesi açtılar. Kalite diye bir şey yok. Mecburi hizmetlerin kaldırılması gerekiyor. Pratisyensin bir mecburi uzmansın bir mecburi, yan dal sınavına girmek için bir mecburi hizmet veriyorlar.

Türkiye’de dereceye girdik biz. gençliğimi buna feda etmiş bir insanım. Benim için oturup başka bir dil öğrenmek zor değil yani. Bütün eğitimiz hayatı boyunca parmakla gösterilen insanlara kalkıp da sen Afrika şartları sunarsan kaçarlar.”



‘Muhalefet ve hocalar da suçlu’

Doktora göre tek suçlu iktidar değil: “Toplumun bir karar vermesi lazım. Muhalefet iktidarı suçluyor. Muhalefet de suçlu. Sağlık sistemini bu hale getiren hocalar da suçlu. Piyasa hocalara rüşvet verdi sizin muayenelerinizi kapatmayacağız ama siz de çekilin aradan dediler. Onlar genç doktorları sattılar. Nişantaşı’nda muayenesi olanlar artık patron oldular. Laboratuvarı, hastaneleri var, diyaliz merkezleri var. Artık hoca öğrenci ilişkisi bitti onlar da patron oldular. Sattılar bizi şimdi şikayet ediyorlar ‘Genç doktorlar’ gidiyor diyorlar.

TTB’ye bölücü diyen hocalar gördüm. Bu işte en iyi mücadele eden TTB. Sağlık metalaştırıldı, doktorlar işçi oldu. Gelenlerin çoğunluğu 45 yaş altı. Sistemi mağdur ettikleri.”

Genç hekimler: Bir cumhurbaşkanı ülkedeki duruma nasıl bu kadar yabancı olabilir?
Erdoğan, ‘Giderlerse gitsinler’ dediği hekimler için bakanları seferber etmiş
‘Giderlerse gitsinler’ diyen Erdoğan’a hekimlerden cevap geldi: Gidecek olan belli
Hekimlere göre Erdoğan sorunu anlamamış: Zaten genç hekimler gidiyor
Bunu ilk beğenen sen ol.
Çalışkan Üye
RE: Avrupa’ya giden doktor: Aylık 100 bin lira verseler dönmem
Çünkü orada insanlığı ve medeniyeti görüyorsunuz.
Bunu ilk beğenen sen ol.

İçerik sağlayıcı paylaşım sitesi olarak hizmet veren MediFORUM - Türkiye'nin sağlık forumu sitemizde 5651 sayılı kanunun 8. maddesine ve T.C.K'nın 125. maddesine göre tüm üyelerimiz yaptıkları paylaşımlardan kendileri sorumludur. Sitemiz hakkında yapılacak tüm hukuksal şikayetleri bağlantısından bize ulaşıldıktan en geç 3 (üç) gün içerisinde ilgili kanunlar ve yönetmenlikler çerçevesinde tarafımızca incelenerek, gereken işlemler yapılacak ve site yöneticilerimiz tarafından bilgi verilecektir.