2013 yılında yapılan bir araştırmada, venöz hava embolisi için ölümcül dozun insanlar için 3-5 ml / kg olarak teorize edildiği ve 100 ml oranında 300-500 ml gazın verildiği tahmin edilmektedir. / sn, insanlar için ölümcül bir dozdur.

Ancak venöz hava embolileri tek hava embolisi formu değildir, arteriyel hava embolileri de meydana gelebilir. IV enjeksiyonun yanı sıra, her ikisinin de sayısız nedeni vardır.

Hastalar bilinen bir risk faktörü (örn., İntravenöz kateter yerleştirilmesi, travma) ortamında ani başlangıçlı solunum sıkıntısı (venöz hava embolisi) yaşadığında hava embolisinden her zaman şüphelenilmelidir. Klinik bulguların spektrumu, embolinin ciddiyet derecesine, etkilenen son organlara ve altta yatan komorbiditelere bağlıdır.

Küçük venöz hava embolisi vakaları yaygındır, semptomlara çok az neden olur veya hiç neden olmaz ve genellikle geçicidir ve kendi kendine çözülür. Daha şiddetli vakalarda, nefes darlığı (nefes almada zorluk) neredeyse evrensel bir bulgudur ve buna substernal göğüs ağrısı, baş dönmesi veya baş dönmesi eşlik edebilir. 


Hemen yaşamı tehdit eden vakalar, akut başlangıçlı sağ taraflı kalp yetmezliği, akut bir yaklaşan kıyamet hissi, ani başlangıçlı bilinç kaybı, hemodinamik çöküş (obstrüktif şoktan) veya kalp durması ile karakterizedir. Belirtiler arasında nefes darlığı, öksürük veya emme sesi, değirmen çarkı üfürümü, taşipne, taşikardi, bradikardi, hipotansiyon, hırıltı, çatırtılar, yüksek juguler venöz basınç ve hipoksemik solunum yetmezliği bulunur.