İnsanlar olan hayvanlar, bu nedenle, bir insana her transfüzyon başka bir hayvan arasındadır.

Diğer hayvanlardan zihinsel olarak ayrılmamız, tedavimiz ve onları önemsemememiz açısından sorunlu olmaya devam ediyor. DNA'mızın% 98'inden fazlasını bonobolar ve şempanzelerle paylaşıyoruz. Diğer birçok hayvan için çok daha az değildir, genellikle ölçek olarak yüzde puanının yalnızca onda biri veya yüzde biri oranında azalır.

İnsan hayvan naklinde başka hayvanların kanı kullanılabilir mi? Tabii ki olabilir. Özellikle diğer primatların kanı ve domuzların kanı. İhtiyaç duyduklarında bağış da yapabiliriz.

ABO ve Rh grupları için aynı uyumluluk kuralları (insandan insana transfüzyon için) geçerlidir. Doğru şekilde eşleşmezsek, muhtemelen bir gün içinde ölümcül bir bağışıklık tepkisi üretecektir.

İnsan dışı bilinçlilik ve ciddi acı çekmeyi deneyimleme yeteneğine dair mevcut artan anlayışımız göz önüne alındığında, şimdi kendimize başka bir soru sorabiliriz:

Onların rızasını alamadığımızda diğer hayvanların kanını veya organlarını kullanmak etik midir?

Bu önemli bir soru. Bilimin ve rasyonel düşüncenin güzelliği budur: Yeni kanıtlar ortaya çıktıkça, zeki mantıklı insanlar onu özümser ve ona uyum sağlar. Yaşayan en parlak bilim adamlarımızdan bazıları, 2012 Cambridge Bilinç Bildirgesi'ni imzaladıklarında insan olmayan hayvanlara ilişkin inançlarımızı yeniden değerlendirme ihtiyacımızı vurgulamak için bir araya geldi .

“ … Bilim adamlarının pek çok insan olmayan hayvanın bilinçli durumlara sahip olduğunu ilan etmesi kulağa pek hoş gelmeyebilir, buradaki büyük haber bu açık kabul. Bilimsel kanıtlar, çoğu hayvanın bizim gibi bilinçli olduğunu giderek daha fazla gösteriyor ve bu artık görmezden gelemeyeceğimiz bir şey değil.

Beyanla ilgili çok ilginç olan şey, grubun, farklı evrimsel yollar boyunca evrimleşenler, yani kuşlar ve bazı kafadanbacaklılar da dahil olmak üzere, insanlara çok benzeyen hayvanlarda bilincin ortaya çıkabileceğini kabul etmesidir.

---