Merhaba,
Ben bir hemşireyim.
Hemşirelik hayatım an itibari ile 11 yıl olmuş.
Sizlere arkası yarın şeklinde bu konu altında devam ederek hemşirelik meslek hayatımı anlatacağım.
Blog açmayı düşündüm, ayrı bir platformda yazmayı düşündüm hep bir yer aradım kendime ama kısmet buraya ve bugüne imiş.
Bazen arkadaşlarınız, aileniz, sevdikleriniz ile mesleki konuları konuşursunuz, daha doğrusu hayatınızın önemli bir bölümünü işgal eden meslek ve çalışma hayatı hakkında birileri ile konuşmak zorunda hissettiğiniz anlarınız elbette olur.
Dikkat ederseniz sizi en iyi anlayanlar meslektaşlarınız olur, iyi bir dinleyici meslektaş ise her zaman bulunmaz maalesef.
İşte yazma sebebim biraz da bu, ben burada yazıp sizler ile iyisini kötüsünü paylaşmak istiyorum. Bu platformu seçme sebebim kurucular, kurucuların bloğunu hemşirelik hayatımın büyük bir kısmında takip ettim, okudum ve yararlandım. Dolayısı ile çoğu başarım yol göstermeleri ile oldu kabul ediyorum. Bu bağlamda mesleki hayatımı hem onlara hem size gene onların platformunda anlatacağım.
Her neyse... Sonuçta bahsedeceğim her şeyden....
Nelerden mesela;
- Okuduğum okullardan
- Çalıştığım birimlerden
- Okuduğum kitaplardan
- Takip ettiğim internet sitelerinden
- Uğradığım haksızlıklardan
- Kazandığım başarılardan
- Uğradığım mobinglerden
- Kısaca her şeyden........
Kronolojik olarak gideceğim ve bu günümüze geldiğimde gene zaman zaman yazmaya devam edeceğim.
Bu arada aklınıza takılanları araya girip sorabilir, macerama yön verebilirsiniz.
Hemşirelik fakültesine başlama
Sene 2006, Üniversite sınavı tam biz girecekken iki kısma yarıldı. Önemli bölümler ikinci kısımdan alınan puanla seçilebiliyordu. İlk bu sistem ile sınava giren biz olacaktık. Korkmuştum. Bazı umutlarım vardı hayallerim vardı mesleki anlamda ama bir sene daha sınava girecek kadar maddi manevi gücüm yoktu. O yüzden bu tek atımlık kurşunu iyi değerlendirmem gerekiyordu.
Köy çocuğuyum ben, lise hayatım boyunca okuldan köye taşımalı eğitim yaptım . Bu arada o zamanlar hala var olan Yabancı dil ağırlıklı lise mezunuyum.
Lise de köye gittiğimde akşamları, tek derdim sınava hazırlanmak değildi, inek sağmak, arazide işte olan ailem için akşam yemeği hazırlamak gibi görevlerim rutin olarak vardı.
Bu durumun tek istisnası kış ayları ve yağmurlu günlerdi, bu zamanlarda ailem genelde evde olurdu ve bu işleri benim yapmama gerek kalmazdı.
Bir şekilde sınava girdim ve bana göre güzel olan bir puan almıştım. Birinci kısımdan tercih yapacaktım ve puanım elbette çok yüksek değildi ama bana göre güzeldi.
Amacım, 4 yıllık bir üniversite okumaktı. Atanabileceğim bir meslek seçmekti. Ama ne olursa olsun üniversiteye gitmekti, sonrasında bir şekilde çalışır ve köye geri dönmem diyordum. Çünkü zordu. Gerçi şimdi de köyde yaşamayı özlüyorum ama bu ayrı bir konu.
Ailem çok fazla tercihlerden ve mesleklerden anlayan bir aile değil, ama gene de desteklerini her zaman hissediyordum. Kararlarıma saygıları hep oldu ve hep destek verdiler.
Ben hemşirelik yazdım. Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Hemşirelik bölümü öğrencisi olarak hemşirelik eğitim hayatıma başladım..
Gayet güzeldi, maceraydı, çok çok farklı bir deneyimdi. İlk defa yaşadığım ilçe dışına çıkıyordum. Kendi il merkezime bile gitmemişken.
Üniversiteye başlama
Dumlupınar üniversitesi güzeldir. Binaları yeni, büyük, amfileri olan bir üniversite ( o zaman çoğunda yoktu bu özellikler).
Farklı idi elbette, yurt bulmam lazım dedim. KYK yurdu elbette bizim için uygundu. Özel yurt veya evde kalacak maddi durum da yoktu, manevi cesarette.
KYK sırasına girdik yedek olarak, o sürede misafir öğrenci olarak kalıp yedeğin gelmesini bekledim. İki haftaya yedek geldi ve nihayet yerleştik yurda. Güzeldi, internet kafesi, yemekhanesi, pidecisi, kafeteryası...... bana göre tam bir öğrenci cenneti idi.
4-6 kişilik odalarda kalmak tabi ki buda benim için yeni bir durumdu.
Yeni arkadaşlar tanıyorsun, hikayeler dinliyorsun, hikayeler anlatıyorsun, aile yok, tek başına olacaklardan sorumlu olarak kendi kararlarını kendin veriyorsun. Harçlığını nereye kullanacağına ve nasıl kullanacağına sen karar veriyorsun. Bir bireysin; bağımsız ve tek. Bu aslında benim için çok eğlenceli idi. Bütün bunlar ile uğraşmak ve bunların heyecanı aile özlemini dahi bastırıyordu kimi zaman. Çünkü o kadar çok yeni şeyler var ki zaman su gibi akıp gidiyor bunları keşfederken.
Okul mesela, gidip 50 kişi aynı sınıfta ders dinliyorsun, hoca taaaa nerede kuş kadar sen oturmuşsun kocaman bir amfi, yani muaazamdı benim için.
Bundan sonrasında, hikayemde bu şekilde başlamış bir öğrenci hemşirenin nerelere kadar geldiğini, neler yaptığını göreceksiniz. Ben şunu söyleyebilirim. Bu kişi yaptıysa siz hayli hayli yaparsınız, okudukça bunu göreceksiniz.
Arkası yarın...............
Arkası yarın ; hemşirelik hayatım