Yazar:
PhD. Sabancı
Değerli Vatandaşlarımız,
T.C. Sağlık Bakanlığı ile T.C. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı'nın almış olduğu karara istinaden; online ortamda ePttAVM.com üzerinden vatandaşlarımıza ücretsiz olarak maske temini sağlanacaktır.
*Aile üyeleriniz için maske temin etmek isterseniz, aile üyelerine ait bilgileri form üzerinde doldurarak onlara da ücretsiz maske temini sağlayabilirsiniz.
Aşağıda yer alan formdaki bilgileri doldurarak maskenizi ücretsiz olarak temin edebilirsiniz.
*Vatandaşların her hafta “1” paket maske (5 adet) alma hakkı bulunmaktadır.
*Adres bilginizi doğru girdiğinizden emin olun.
*PTT Kargo ile ücretsiz olarak taşınacaktır.
Uyarı: Ücretsiz maske temini 65 yaş üzeri ve 20 yaş altında ki vatandaşlarımızı kapsamamaktadır. TC kimlik numaranız ile doğrulama yapıldıktan sonra belirtilen yaş kriterlerine uymanız durumunda maskeniz tarafınıza gönderilecektir.
Adres; https://maske.epttavm.com/
Yazar:
Demet
Atul Gawande tarafından Ölümlü Olmak: Bu, yaşamın sonu ile başa çıkma felsefesini araştıran bir kitap. Gerçekten sizi düşündürecek ve sizi fikirlerinizin ötesine götürecektir.
Kitap ne hakkında
Atul Gawande sadece en çok satan yazar değil, aynı zamanda bir cerrah.
Ölümlülük ağır bir konu olabilir. Bir doktorun güçten düşme ve ölümün kaçınılmazlığı üzerine yazması bazılarını telaşa düşürebilir. Ne kadar dikkatli ele alınırsa alınsın birçoğumuz için böyle bir mevzu bir toplumun hastalarını, yaşlılarını feda etmeye hazırlandığı görüntüsünü yaratabilir. Peki ya hastalar ve yaşlılar zaten feda ediliyorsa – bizim hayat döngüsünün acımasızlığını kabul etmeyi reddedişimizin kurbanlarıysalar?
Veya tam da gözlerimizin önünde fark edilmeyi bekleyen daha iyi yaklaşımlar varsa? İnsanlık tarihinin büyük bölümünde ölüm, ortak ve sürekli mevcut bir olasılıktı. Beş ya da elli yaşında olmak fark etmez, ölümün ne zaman ve nerede geleceğini kimse bilemezdi.
Ancak günümüz tıbbında gelinen noktada insan neredeyse ölüme meydan okuyabileceğine inanıyor ve ölümlü olma gerçeğinden giderek kopuyor. İşte bu kitap günümüzde ölümü tecrübe etmekle ilgili.
Bu kitap, yaşlanmak ve ölmek nasıl bir şey, bu fikre ne kadar hazırız, tıp bizi nereye kadar destekleyebilir ve yolun sonu neresidir sorularına yanıt vermeye çalışıyor. Atul Gawande Ölümlü Olmak’ta empatik ve duyarlı yaklaşımıyla cerrah, hasta, aile üçgeninde gelişen deneyimleri inceliyor. Gawande insan doğasını değil tıbbın işleyişini değiştirecek bir fikrin peşinden gidiyor.
Hastalar ve aileleri tıbbi süreçlerden geçerken ölüm gerçeği üzerinde saplanıp kalıyorlar ancak Gawande’ye göre hedef sonuçta iyi bir ölüm değil iyi bir yaşam – sonuna kadar...
(Tanıtım Bülteninden)
Forum:
Film - Dizi - Müzik - Kitap
Yorumlar
Yorum Yok
Yazar:
Demet
Canan Karatay: Gizlenen bir gerçek var! Yok ilaçmış, yok aşıymış hepsi boş
Profesör Doktor Canan Karatay, koronavirüsle mücadele eden sağlık çalışanlarıyla ilgili uyarılarda bulundu
Koronavirüs salgınıyla mücadele devam ederken, Profesör Doktor Canan Karatay'dan da uyarılar geldi.
Karatay, Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk'e gönderdiği mektupta şu ifadelere yer verdi:
- Kem küme vaktimiz yoktur. İki doktor, bir diş hekimi bir hemşiremizi kaybettik. 600'den fazla sağlık çalışanı karantinada ya da yoğun bakımda.
- Senelerden beri bilinen ve halkımızdan gizlenen bir gerçek var: Başta korona olmak üzere tüm virüs hastalıklarına en etken madde yüksek doz C vitaminidir.
- En ön safta ölesiye çalışan tüm sağlıkçılarımıza dinlenme süreleri içinde bir saat içinde yüksek dozda IV C-VİTAMNİ vermeye başlamılıyız.
- Senelerden beri uygulanmakta ve başarılarla sonuçlanmış bir yöntemdir yüksek doz C vitamin infüzyonu. Duyulmamış, saklanmış, alay edilmiş olması ise endüstrinin etkisiyledir.
- Yok efendim ilaç bulunmuşmuş, aşı çalışmaları başlamışmış. Hepsi boş, ilaç firmalarının güdümünde olanların eveleme gevelemeleridir.
- Grip aşısının faydası yoktur. Gribin ilaçla tedavisi yoktur. Sanki aşı yapılınca kimse grip olmayacakmış algısı yaygınlaştırılıyor.
Profesör Doktor Canan Karatay, koronavirüsle mücadele eden sağlık çalışanlarıyla ilgili uyarılarda bulundu
Koronavirüs salgınıyla mücadele devam ederken, Profesör Doktor Canan Karatay'dan da uyarılar geldi.
Karatay, Sözcü gazetesinden Saygı Öztürk'e gönderdiği mektupta şu ifadelere yer verdi:
- Kem küme vaktimiz yoktur. İki doktor, bir diş hekimi bir hemşiremizi kaybettik. 600'den fazla sağlık çalışanı karantinada ya da yoğun bakımda.
- Senelerden beri bilinen ve halkımızdan gizlenen bir gerçek var: Başta korona olmak üzere tüm virüs hastalıklarına en etken madde yüksek doz C vitaminidir.
- En ön safta ölesiye çalışan tüm sağlıkçılarımıza dinlenme süreleri içinde bir saat içinde yüksek dozda IV C-VİTAMNİ vermeye başlamılıyız.
- Senelerden beri uygulanmakta ve başarılarla sonuçlanmış bir yöntemdir yüksek doz C vitamin infüzyonu. Duyulmamış, saklanmış, alay edilmiş olması ise endüstrinin etkisiyledir.
- Yok efendim ilaç bulunmuşmuş, aşı çalışmaları başlamışmış. Hepsi boş, ilaç firmalarının güdümünde olanların eveleme gevelemeleridir.
- Grip aşısının faydası yoktur. Gribin ilaçla tedavisi yoktur. Sanki aşı yapılınca kimse grip olmayacakmış algısı yaygınlaştırılıyor.
Yorumlar
Yorum Yok
Yazar:
Demet
Merhaba,
Koronavirüs ülkemize geldiğinden beridir, tüm ekibimiz ile olayları takip ediyoruz.
En yoğun illerde, pandemi hastanelerinde, yoğun bakımlarda ve servislerde çalışan meslektaşlarımız var.
Zaman zaman kendilerinden durum hakkında bilgiler de alıyoruz.
Bu süreçte yoğun bakım hemşireleri derneği ve Türk hemşireler derneğini de takip ediyoruz.
Konuyu uzun zamandır takip ettik ve bazı durumları dile getirmeden önce izlem yaptık, şimdi size kısa kısa özetler geçeceğiz....
- Hastane süpervizör ve kat hemşireleri normal servislerde koruyucu ekipmanı önemsemediler...
Bunu yazmak zorunda kaldım çünkü ilk günden beridir, bu önemsenmedi. Koruyucu ekipman ellerinde var ancak olası büyük salgın durumları için saklamak istediler. Evet doğru bir strateji belki.....
Ama ne oldu, servislerde covid+ hastalar olmaya başladı, belki yakınlarından geldi, belki işleme giden hastalar gittikleri yerde kaptı, belki biz sağlık çalışanlarından kaptılar... Bilemiyorum ancak dün serviste bakımını verdiğiniz hastanın ertesi nöbete geldiğinizde covid+ ile yoğun bakıma alındığını düşünün......
Ekipman yeterli olmaz ise bu hastanın bakımında bulunan bizler, veya servisteki diğer hastalar tehlikeye girmiş oldu.... Hadi biz sağlık çalışanı olarak eninde sonunda geçireceğiz bu covidi diyelim peki ya diğer hastalar ne olacak.... İnsanlar hasta ve virüsü kaldıramayabilirler değil mi????
Bunlar hesaba katılmadı.. Zaten daha büyük salgın olur diye aldıkları önlemler belki de daha büyük salgına neden oldu belkide...
Şimdi Bakanımız kesinlikle ekipman temin edilecek, ekipmanı olmayan bizzat bize ulaşsın dedi.. Bu güzel bir gelişme elbette.....
- Dernekler dile getirmedi
Dernekler bazı programlara çıktılar, dernek başkanları konuştu, onları dinledik...
Ama benim yukarıda yazdığım gibi bu işin mantığını ve olası zararlarını konuşmadılar. Ekipman verilsin dediler, bazı illerden eksik bilgisi geliyor ama teyit etmeye çalışıyoruz vesaire dediler.
Dernek başkanlarımız olayın ciddiyetini ve sonuçlarını açıklayamadılar maalesef...
Yanınızdayız, farkındayız mesajı attılar, sahada bile olmadıklarından ne hissettiğimizi bilmeden yorumları okuyup geçtiler...
Bazı meslektaşlarım alkışladı dernekleri , kimileri de kızdı benim gibi belkide...
Sonuç;
Yukarıda yazdığım sebeplerden dolayı, hem kendimizi hem hastalarımızı korumak hem de yayılıma engel olmak adına ekipman şart, hala meslektaşlarımdan ekipman eksik bilgisi alıyorum ve bu beni derinden üzüyor.
Bu yazım kesinlikle, devleti kurumları veya birilerini suçlama yazısı değildir... Sahadan bildiriyoruz. Sesimizi duyun, yanımızda olun. Video çekerek değil, gelin konuşun anlatalım.
Ayrıca yazımdan dolayı devleti yıprattığımı düşünen var ise, şimdiden söylüyorum; böyle bir amacım yok, salgının kalbinden önlem adına destek ricam var....
Not; meslektaşlarımdan da ricam bize destek olmaları, bu konunun altına sorunlarını yazmaları.
Koronavirüs ülkemize geldiğinden beridir, tüm ekibimiz ile olayları takip ediyoruz.
En yoğun illerde, pandemi hastanelerinde, yoğun bakımlarda ve servislerde çalışan meslektaşlarımız var.
Zaman zaman kendilerinden durum hakkında bilgiler de alıyoruz.
Bu süreçte yoğun bakım hemşireleri derneği ve Türk hemşireler derneğini de takip ediyoruz.
Konuyu uzun zamandır takip ettik ve bazı durumları dile getirmeden önce izlem yaptık, şimdi size kısa kısa özetler geçeceğiz....
- Hastane süpervizör ve kat hemşireleri normal servislerde koruyucu ekipmanı önemsemediler...
Bunu yazmak zorunda kaldım çünkü ilk günden beridir, bu önemsenmedi. Koruyucu ekipman ellerinde var ancak olası büyük salgın durumları için saklamak istediler. Evet doğru bir strateji belki.....
Ama ne oldu, servislerde covid+ hastalar olmaya başladı, belki yakınlarından geldi, belki işleme giden hastalar gittikleri yerde kaptı, belki biz sağlık çalışanlarından kaptılar... Bilemiyorum ancak dün serviste bakımını verdiğiniz hastanın ertesi nöbete geldiğinizde covid+ ile yoğun bakıma alındığını düşünün......
Ekipman yeterli olmaz ise bu hastanın bakımında bulunan bizler, veya servisteki diğer hastalar tehlikeye girmiş oldu.... Hadi biz sağlık çalışanı olarak eninde sonunda geçireceğiz bu covidi diyelim peki ya diğer hastalar ne olacak.... İnsanlar hasta ve virüsü kaldıramayabilirler değil mi????
Bunlar hesaba katılmadı.. Zaten daha büyük salgın olur diye aldıkları önlemler belki de daha büyük salgına neden oldu belkide...
Şimdi Bakanımız kesinlikle ekipman temin edilecek, ekipmanı olmayan bizzat bize ulaşsın dedi.. Bu güzel bir gelişme elbette.....
- Dernekler dile getirmedi
Dernekler bazı programlara çıktılar, dernek başkanları konuştu, onları dinledik...
Ama benim yukarıda yazdığım gibi bu işin mantığını ve olası zararlarını konuşmadılar. Ekipman verilsin dediler, bazı illerden eksik bilgisi geliyor ama teyit etmeye çalışıyoruz vesaire dediler.
Dernek başkanlarımız olayın ciddiyetini ve sonuçlarını açıklayamadılar maalesef...
Yanınızdayız, farkındayız mesajı attılar, sahada bile olmadıklarından ne hissettiğimizi bilmeden yorumları okuyup geçtiler...
Bazı meslektaşlarım alkışladı dernekleri , kimileri de kızdı benim gibi belkide...
Sonuç;
Yukarıda yazdığım sebeplerden dolayı, hem kendimizi hem hastalarımızı korumak hem de yayılıma engel olmak adına ekipman şart, hala meslektaşlarımdan ekipman eksik bilgisi alıyorum ve bu beni derinden üzüyor.
Bu yazım kesinlikle, devleti kurumları veya birilerini suçlama yazısı değildir... Sahadan bildiriyoruz. Sesimizi duyun, yanımızda olun. Video çekerek değil, gelin konuşun anlatalım.
Ayrıca yazımdan dolayı devleti yıprattığımı düşünen var ise, şimdiden söylüyorum; böyle bir amacım yok, salgının kalbinden önlem adına destek ricam var....
Not; meslektaşlarımdan da ricam bize destek olmaları, bu konunun altına sorunlarını yazmaları.
Yorumlar
Yorum Yok
Hoşgeldin, Ziyaretçi
Forumda Ara
Forum İstatistikleri
Kimler Çevrimiçi
Toplam: 35 kullanıcı aktif
, , ,
0 Kayıtlı
» 31 Ziyaretçi
» 31 Ziyaretçi
Son Aktiviteler
Kızıl Hastalığı Belirtile...
Son Yorum:
Darkwatch
•
5 saat önce
Mide Fıtığı Belirtileri: ...
Son Yorum:
Darkwatch
•
5 saat önce
Suçiçeği Belirtileri: Tan...
Son Yorum:
Darkwatch
•
5 saat önce
Verem Belirtileri: Tanı, ...
Son Yorum:
Darkwatch
•
5 saat önce
Prostat Belirtisi: Tanı, ...
Son Yorum:
Darkwatch
•
5 saat önce
Basur Belirtileri: Tanı, ...
Son Yorum:
Darkwatch
•
9 saat önce
Pankreas Kanseri: Belirti...
Son Yorum:
Darkwatch
•
9 saat önce
Uyuzluk Belirtileri: Tanı...
Son Yorum:
Darkwatch
•
9 saat önce
Boğaz Ağrısı: Nedenleri, ...
Son Yorum:
Darkwatch
•
18-05-2024, Saat: 10:07
Uyuz Nedir? Belirtileri v...
Son Yorum:
Darkwatch
•
16-05-2024, Saat: 20:13